Bir yerden başlanacaktı ya, bugünmüş o gün. Daha önce hiç büyük proje yapmadım, sadece derslerdeki ufak tefek, zevksiz ve zoraki şeyler. Büyük projemiz Tuna'nın yanında, dün kendi proje konularımızı belirledik, en azından taslak çizdik. Sadece konu seçerken neyi sevdiğimizin ve seveceğimizin dikkate alınması bile kesinlikle çalışmak için gaza getirici.
Bugünlerde seveceğim iki konu vardı. İkisinde de ne yapılabilir veya yapılamazı konuştuktan sonra "atlar"la çalışmama karar verdik. Umarım "atlar" da bu duruma benim gibi seviniyorlardır, çünkü bir yandan başlarına iş açmaktan çok korkuyorum. Atlarla ilgili bir proje kimin ne kadar
ilgisini çeker, başka kim merak eder hiç bilmem ama böyle bilinmezle uğraşmanın
da bir cezbediliciği yok değil. Hele bir de destek görünce… Henüz tam belli olmadı tabii proje gidişi ama
bir kaç haftaya netleşmeli. İşin en güzel kısmıysa aynı anda ortaya bir sürü
proje çıkacak olması, çünkü her şey ürettiğini ve öğrendiğini paylaşmak üzerine
kurulu.
Zamanı geçirmek kolay ama neyle
geçirdiğimiz çok önemli oluyor zamanla. Tabii ki hedeflere, isteklere bağlı
zamanı doğru ve verimli geçirmenin gerekliliği. Ben şuan yoğunluğumdan,
yorgunluğumdan ve hatta uykusuzluğumdan çok memnunum, çünkü yaptığımız ve
öğrendiklerimiz gerekli daha da önemlisi zevkli geliyor. Zaten işin başka bir güzelliği de kafayı projelerle
bozmayıp bütün vaktimizi onlarla harcamayışımız, ki örnek olarak film
izlemelerimizi, müzik dinlemelerimizi, gezilerimizi verebilirim. Tek taraflı öğrenmiyoruz yani. Halbuki okulun beklentisi ve mantığı böyle değil. Dersler,
sınavlar, hocalar ve insanlar çok büyük vakit kaybı oluyor ama içim
rahat çünkü okul şuan sadece araç. Okula gitmenin en güzel zamanı Salı ve
Perşembe günleri, sebebini de bilen
biliyor J.
Bir sürü şey öğrenilecek süreçlerden birisi olacak "Uzun Dönemli Uygulamalı Biyoinformatik Eğitim Programı"mız. Yorgunluğu, sıkıntısı ise kollarle tırnakların başına kalacak yine ama hiç sorun değil. Durun bakalım nasıl olacak :)
Sevgiler,
Elif
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder